Clive Christian - No.1 (2006)

Uzun bir süredir dünyanın en pahalı parfümünü yorumlamak istiyordum kendi acemliğim ile. Clive Christian markası dünyanın en pahalı parfümlerinden biri olarak görülüyor. Tabi ‘’imperial majesty’’serisi. Aslında bu seri tüm parfümlerin özel şişelenmiş halleri. Mesela 1872 imperial M.nin şişesinin kapağı elmas. No.1 in şişe kristal ve kapak altın işlemeli elmas. Koku konsantrasyonları aynıymış. Benim denediğim No.1 Imperial Majesty. Yurt dışından temin edilmişti bana 9ml.lik boyu. Baya da bi uğraşmıştım almak için aslında. 9ml lik şişesi bile komple kristal, özel bir saklama kutusu var ve şişenin kapağı elmas olmasa bile pırlanta. Ve tüm Clive Christian parfümlerinin hem bay hemde bayan versiyonları var.  Aslında yapılan bu özel üretimler bir nevi pazarlama taktiği. Dünyanın en ünlü ve zengin insanlarından kar gütmek amaçlı yapılan bir pazarlama stratejisi. Ama başarılı da olmuşlar. 

Clive Christian No1 in lansmanı 2001 yılında yapıldı. Bu taç kafalı ingiliz şirketin en önemli prensiplerinden biri en doğal ve en egzotik malzemeleri kullanarak ultra lüks parfümler üretmek. Parfümleri neredeyse servet değerinde. Ama tüm bunlara rağmen İngiliz Clive Christian büyümeye devam ediyor görünen o ki.  No1, 30 ml saf parfüm ve 50ml edp olarak satılıyor. Ve erkekler için dünyanın en pahalı ve en yaygın parfümü olarak görülüyor. İngiliz şirketin kendi satış teknikleri ve noktaları bir yana, aslında koku oldukça samimi ve cüretkar bir koku. Hatta kendi çapında 1 numara. Geçelim parfüme.
No. 1 in üst notalarında bergamot, lime, mandalin, kakule ve küçük hindistan cevizi var. Koku açılışta ferah ama hafiften kremsi bir başlangıç yapıyor. Lime ve mandalin asidik bir ferahlık sağlarken, küçük hindistan cevizi ve berhamot biraz kremsilik katmış. Kakuleyi neredeyse hissetmedim diyebilirim. Başlangıcı çok güzel. Tam bir şenlik adeta. Harmanı çok iyi dengelenmiş.

 Orta notalarda,  zambak, gül, yasemin ve ylang ylang var. Orta notaya geçtiğinde parfüm neredeyse büyük bir değişim gösteriyor. Lime halen daha hafiften görevini yaparken baskın olarak gül ve ylang ylang buruna dokunuş yapıyor. Alttan esintili bir şekilde gül ve yasemin. Yasemini parfümlerde pek beğenmem. Çok kadınsı bir çiçektir. Ama burada her ne kadar net bir şekilde kullanılsada yasemin o kadar kadınsı değil. Ama bi o kadar doğal. Hani yasemin ağacının  yanından geçerken efil efil gelir ya kokusu burnumuza sert bi şekilde. Bu şekilde düşünebiliriz. Orta notalarda biraz feminen geldi koku bana. Parfümümün alt notasında ise, sedir ağacı, sandal ağacı, vetiver amber ve vanilya var. Parfüm alt notalara geldiğinde adeta şok yaşıyorum. Ne yapmaya çalışıyorum yahu bu diyorum. Oyunmu oynuyor. Ne yapacağı belli değil resmen. Daha demin feminendi bu parfüm. Şimdi burnuma buram buram odunsu kokular geliyor. Sandal ağacı o kadar yoğun ki bu kokuda, inanın vanilya ve amber olmasaymış tahammül bile edilemezmiş sonlarına. Vanilya ve amber o kadar güzel kullanılmış ki. Sonlarını biraz Serge Lutens Un bois vanilleye benzettim. Onda sadece amber yoktu, misk vardı.  Evet Clive Christian böyle bir parfüm. Adeta cümbüş havasında. Ne yapacağı belli olmayan, çok komplike bir parfüm.  Kalıcılığı ve farkedilirliği çok iyi. Fiyatına gelince.. 865.000$....!!!  şimdi sormak istiyorum.. her ne kadar parfüm delisi olsakta. Koleksiyoner olsakta. Ve koku nefis bile olsa. Son model lüks bir araba mı. Yoksa lüks bir parfümmü. Tercih sizin…

Kalıcılık 10/8

Farkedilirlik 10/6

Koku Güzelliği 10/8