Thierry Mugler - A*men Kryptomint (2017)



'' A * Men Kryptomint, ana madde olarak taze nanenin bir yorumudur.  . Koku enerjik  güçlü bir "yıldız" olarak tasarlanmıştır. Kompozisyonutaze nane notaları ile açılır. Kalbindeise paçuli ve tonka ortalarda ise Mısır sardunya, parfümün kalbini oluşturur.''

Parfüm kısaca bu şekilde anlatılmış kendi sitesinde. 


Thierry Mugler belki de parfüm dünyasının en değişik isimlerinden birisidir. İlk parfümü A*Men'in klasikleşmiş ve belki de hepimizin lise yıllarında kullandığı o bol şekerli ve asfalt kokulu parfümünün ardından bir çok seri parfümlerine devam etti. Fakat onu diğerlerinden ayıran bir şey vardı. Şişe tasarımlarının asla değişmeyecek olması, fakat bu tasarımların sadece şişe üzerindeki renk ve dokularının değişecek olmasıydı. Her yeni çıkan parfümün ana kalbi olan bileşenin dokusunu yansıtıyordu şişeler. Fakat bana göre çoğu parfümü A*Men gibi tutmadı. Hep yoğun şekerli ve o klasik lastik kokusunu çoğu kokusuna yansıtıyordu. 

Parfümün mimarı Jacques Huclier . A*Men'in parfümlerinin mimarisi, fakat bunun dışında biyografisi pek temiz değil. Adidas parfümünü bile oluşturan bi burun kendisi.Adidas
Parfümün notalarında, renginden de anlaşılacağı gibi; Nane,zencefil, kakule, beyaz biber, adaçayı, sardunya, vanilya, markanın olmazsa olmazları kahve ve çikolata kullanılmış.

Parfümü ilk sıktığımda derin bir şok yaşıyorum adeta. Nane kendisini belli ediyor fakat sanırım vanilya ile birleşince ortaya değişik bir koku çıkmış. Bana anımsattığı koku tam olarak dişlerimizi fırçaladıktan sonra kullandığımız ağız suyu. Evet açılışı tam olarak buna benziyor.Hatta zaman zamandiş macunu gibi kokuyor. Değişik bir başlangıç fakat hiç ilgi çekici değil. Kim diş macunu gibi kokmak ister ki. Orta notalara doğru sardunya ve adaçayı giriyor devreye, çok geçmeden hafif kuru biberler eşlik edince ortaya kuru bir ve tek düze bir koku çıkıyor. Ara ara silhat kendini belli etmeye çalışsa da malesef bunu başaramıyor. 

Son kısıma gelidğinde parfüm artık klasikleşmiş olan kahve, çikolata ve tonka fasülyesi devreye giriyor. ve yine o klasik yanık asfalt kokusu. Bu kokuya alışık olduğum için bana göre parfümün en alışılmış tarafı bu. Üzülerek söylüyorum ki parfümün en güzel tarafı burası.  

Pure Havane bu markanın en beğendiğim kokusuydu. Fakat o bile çok şekerli ve boğucuydu. Maalesef Mugler yine başaramamış bu işi. Parfümün güzel olan tek tarafı yine şişesi ve rengi. Yaz için ideal bir koku olduğu söylenebilir evet.  Onlarca alternatif varken neden bu parfümü alıp diş macunu gibi kokalım ki. Parfümün kalıcılığı orta seviyede ve farkedilirliği yine oldukça yüksek. Bir deneyim demek için bir fıs atılabilir testerdan. Fakat para verip alınacak bir parfüm değil.