Serge Lutens - Mandarine Mandarin (2006)
Evet, uzun bir süreden sonra bir inceleme ile daha karşınızdayım. Tabiki yine Serge Lutens ile. Bu markaya olan hayranlığımı artık anlatmama gerek yok. Neredeyse her yazımda bahsediyorum. Fakat bugün ki konuğum markanın en ilginç parfümlerinden birisi bana göre. Şöyle kısaca biraz geçmişe gitmek ister miyiz? Hani kış aylarında oturup bi kanepede yada kahve de oralet içtiğimiz yılları. Bir kaşık granül toz alınır ve sıcak suyla karıştırılıp içerdik o portakallı oraleti. Tabi sonra bir çok çeşidi çıktı ama portakal oraleti hep klasikler arasındaki yerinien başta aldı. Hangimiz sevmedik ki o oraleti. Diyeceksiniz oralet şimdi bu konu ile ne alaka. Peki o halde lafı fazla uzatmadan konuya geçelim…
Serge Lutens Mandarine Mandarin ilginç bir yapıya sahip citrus parfümü. Tabiki bu parfüm yine Christopher Sheldrake imzası taşıyor. Baharat ve amber hakimiyetinde bir parfüm adeta. Harmanı oldukça zengin, kompleks bir yapıya sahip. Parfümü ilk sıktığımda karşıma üst notalarda mandalin kokusu geliyor. Ama hiç asidik değil, kabuğunu soyup mandalini bir koklayın işte öyle kremsi bir mandalin kokusu, bu kokuya portakal çiçeği eşlik ediyor birkaç dakika içinde ve o kremsilik kaybolup tam bir citrus kokusu haline geliyor. Bu kısım bana biraz Terre d hermes Pure parfümü hatırlattı. Biraz da portakal reçeline benzettim.
Orta kısıma geçtiğinde parfüm mandalin kokusu halen daha hakimiyetini sürdürürken, bu kokuya yasemin çiçeği eşlik ediyor ve parfüm burada biraz acı bir hal alıyor. Zaten şu yasemini neredeyse hiçbir parfüm adam gibi kullanamadı. Çok az da sümbülteber kokusu alıyorum ama dikkatimi çeken şey, bu kısımda parfümün oldukça kuru bir hal alması. Karanlık bir hal alıyor biraz.
Alt notalara geçtiğinde ise parfüm yasemin ve portakal çiçeği hakimiyetinde ilerliyor parfüm ama tam bu kısımda tonka fasülyesi ve amber devreye giriyor. Ve bu kısımda oldukça tatlı bir hal alıyor parfüm. Ve işte tam bu kısımda parfümü portakallı oraletlere benzetiyorum. Parfüm genel olarak bir citrus parfümü. Floral Citrus diyebiliriz. Ama asıl ilgimi çeken şey ise bu parfümün şişesi. Sınırlı sayıda üretilen bir şişesi varmış ve oldukça da çarpıcı. Mavi ve çin efsanesine ait ejderhalar ile sarılmış bir şişe. Fanus biçiminde bir şişesi var. Şişenin bu şekilde tasarlanmasının sebebi ne diye düşünürken birkaç kaynak bana yardımcı oldu. 18. yüzyıl döneminde Çin Qing hanedanın özel kutlama gecelerinde kırmızı mandalin odası diye adlandırdığı fantezi odası varmış. Ve haremini bu mandalina kokuları içinde ağırlarmış. Ve parfümün ana karakteri ve şişesi böyle ortaya çıkmış.
Parfüm Serge Lutens kalitesinde yine her zamanki gibi ama kullanılırlık açısından beni pek tatmin etmedi. Ama kısa bir dip not düşeyim; citrus kokuları seven bu parfümü sever. Hatta belki terre d hermes sevenler bile. Ama ikinci bir dip not daha düşmek gerekirse, bu parfüme ullaşmak neredeyse imkansız
Christian Dior - Fahrenheit 32 ile ilgili sayfamızıda okumanızı tavsiye ediyoruz. Christian Dior yorumu...
Serge Lutens Mandarine Mandarin ilginç bir yapıya sahip citrus parfümü. Tabiki bu parfüm yine Christopher Sheldrake imzası taşıyor. Baharat ve amber hakimiyetinde bir parfüm adeta. Harmanı oldukça zengin, kompleks bir yapıya sahip. Parfümü ilk sıktığımda karşıma üst notalarda mandalin kokusu geliyor. Ama hiç asidik değil, kabuğunu soyup mandalini bir koklayın işte öyle kremsi bir mandalin kokusu, bu kokuya portakal çiçeği eşlik ediyor birkaç dakika içinde ve o kremsilik kaybolup tam bir citrus kokusu haline geliyor. Bu kısım bana biraz Terre d hermes Pure parfümü hatırlattı. Biraz da portakal reçeline benzettim.
Orta kısıma geçtiğinde parfüm mandalin kokusu halen daha hakimiyetini sürdürürken, bu kokuya yasemin çiçeği eşlik ediyor ve parfüm burada biraz acı bir hal alıyor. Zaten şu yasemini neredeyse hiçbir parfüm adam gibi kullanamadı. Çok az da sümbülteber kokusu alıyorum ama dikkatimi çeken şey, bu kısımda parfümün oldukça kuru bir hal alması. Karanlık bir hal alıyor biraz.
Alt notalara geçtiğinde ise parfüm yasemin ve portakal çiçeği hakimiyetinde ilerliyor parfüm ama tam bu kısımda tonka fasülyesi ve amber devreye giriyor. Ve bu kısımda oldukça tatlı bir hal alıyor parfüm. Ve işte tam bu kısımda parfümü portakallı oraletlere benzetiyorum. Parfüm genel olarak bir citrus parfümü. Floral Citrus diyebiliriz. Ama asıl ilgimi çeken şey ise bu parfümün şişesi. Sınırlı sayıda üretilen bir şişesi varmış ve oldukça da çarpıcı. Mavi ve çin efsanesine ait ejderhalar ile sarılmış bir şişe. Fanus biçiminde bir şişesi var. Şişenin bu şekilde tasarlanmasının sebebi ne diye düşünürken birkaç kaynak bana yardımcı oldu. 18. yüzyıl döneminde Çin Qing hanedanın özel kutlama gecelerinde kırmızı mandalin odası diye adlandırdığı fantezi odası varmış. Ve haremini bu mandalina kokuları içinde ağırlarmış. Ve parfümün ana karakteri ve şişesi böyle ortaya çıkmış.
Parfüm Serge Lutens kalitesinde yine her zamanki gibi ama kullanılırlık açısından beni pek tatmin etmedi. Ama kısa bir dip not düşeyim; citrus kokuları seven bu parfümü sever. Hatta belki terre d hermes sevenler bile. Ama ikinci bir dip not daha düşmek gerekirse, bu parfüme ullaşmak neredeyse imkansız
