Christian Dior - Dior Homme (2005)

"90lar kadın parfümlerinin koku olarak hafifletilmiş ve günümüze modernleştirilerek uyarlanmış bir hali gibi.."


Dior homme, son yıllarda oldukça konuşulan, çok iyi pazarlanan, hızla popüler olan ve en iyi parfümlerden biri olarak gösterilen bir koku. 2005 yılında çıkan parfüm piyasada tutmasından sonra tonla yeni versiyonu çıktı. Ayrıca 2011 yılında yeniden formülize edildi ki, bu yeni versiyon pek çok hayranınca hiç beğenilmedi. Benim incelemesini verdiğim 2005 çıkışlı ilk versiyon. Dior homme odunsu çiçeksi misk olarak sınıflandırılmış, çiçeksi ve odunsu yönleri olmakla beraber pek miskli bir yapısı yok, bundan dolayı çok alışılageldik odunsu çiçeksi misk kokularından değil, hafif tatlımsı tarzıyla da yarı gourmand olarak kabul edilebilecek bir parfüm. Yaratıcısı Oliver Polge’nin Salvatore Ferragamo’ya yaptığı F serileri dışında çok dişe dokunur bir erkek parfümü olmamış. Dior homme kendisi için mihenk taşı diyebiliriz. Dior homme yazıldığı gibi farklı, tek olmasa da çok fazla benzeri olmayan bir parfüm, detaylarına girmeden önce harmanına bakalım.

Dior homme’ un harmanı:

üstte: lavanta, adaçayı, bergamut 
ortada: süsen, amber, kakao, kakule 
altta: silhat, kabe samanı, deri

notalarından oluşuyor. Harman için genel olarak ortalama üzeri kalitede diyeceğim. Burun büken bir herhangi bir sentetiklik yok. Çok doğallık da olmamakla beraber, harmanın genel rayihası oldukça iyi karışmış ve yumuşak kibar şekilde salınıyor. Yumuşakbaşlı kibar bir harman. Köşelilik yok, ancak bazı notalar neredeyse hiç duyulmazken bazıları harmana üstünlük sağlıyor. Burada süsen notası bu şekilde. Sonra da kakao ve amber. Dior homme = süsen. Baştan sona süsen hakimiyetinde, süsen anatemalı bir parfüm. Bende kakule, lavanta, adaçayı gibi notalar yok denecek kadar zayıftı. Harmanın bir sıkıntısı biraz fazla minimalist kalması, özellikle aşağıda okuyacağınız şekilde sadece birkaç notanın kombinasyonundan ortaya çıkan genel bir koku olmasından dolayı kısa sürede tekdüze oluyor. Genel aromayı bozmadan zenginleştirecek daha fazla nota olsa çok daha eğlenceli olabilecek bir parfüm olabilirmiş.

Kokusuna gelelim; dior homme’ un açılışı kuru, pudramsı odunsu, önce hafif buruk hemen sonra çok hafif kekremsi tatlılıkta. En belirgin nota başta süsen, sonra hafif kakao ve amber karışımı. Bergamut varla yok arası bir ekşilik vermekle beraber, genel koku süsen ve onu zenginleştiren kakao/amber karışımı. Ha belirteyim kakao öyle çok tatlı bariz kakao değil, çok az odunsu kuru tatlılık verecek kadar. Toz kakao kutusunun kapağını açtığınızda aldığınız koku gibi. Amber ise yumuşak kehribar tatlımsılığında, çok hafif balzamsı. Lavanta bende pek belirgin değildi. Adaçayını ise harmanda bilmeseniz pek anlamazsınız ama bilince zorlarsanız alıyorsunuz, bu benim için iyi malum adaçayı kokusunu çok sevmiyorum. Koku genel olarak orta harmanlı açılan bir koku olmuş, üst harman bergamut dışında pek belirgin değil ve standart üstten alta akışa fazla uymuyor.


Bir 10 dakika sonra bergamutun hafif ekşimsiliği azalıyor ve ilk baştaki kakaomsu kuru pudramsı odunsu koku da yumuşuyor. Süsen hala anatema, ardından amber/kakao azalmakla birlikte devam ediyor. Henüz alttan vuran nota pek yok. Aldığınız koku açılıştan çok farklı değil ama yumuşamış ve sönümlenen bir halde. Zaman geçtikçe bergamutun etkisi tamamen kaybolunca kokunun karakteri iyice tatlımsı yöne kaymaya başlıyor. Pudramsılık da iyice yok olup hafiften plastiksi bir karakter gelmeye başlıyor. İnceden ama çok inceden kabe samanı ve silhatın kendini göstermek istediğini alabiliyorsunuz dikkat ederseniz, ama amber/kakao ikilisi orta harmanda baskın ve alt harmana izin vermiyor. Bundan sonra da çok fazla değişikliğe gitmiyor. 

Açılışından uçana kadar tatlımsılık kademe kademe artıyor, oturduğunda biraz fazla tatlılaşmış oluyor. Kokuyu farklı kılan; arada sırada ortaya çıkarak süsenin kokusuyla çok iyi uyum sağlayan yapay deri notasını sağlayan huş katranı. Buradaki deri; klasik deri notası değil de, kaşmirsi bir süet derisi şeklinde ve bence gayet güzel. Balzamsı/çok hafif yanık plastiğimsi odunsu kokusu süsenin benzer karakterli kokusuyla çok iyi gitmiş. O kozmetik çantasını andıran koku da bana göre bu karışımdan geliyor. Anlık karşılaşılınca güzel, ama bir parfüm olarak sürekli bu şekilde kokacak şekilde olunca sıkıcı gelmeye başlıyor.
Şunu belirteyim; koku oldukça feminen bir koku. Doğrudan kadın parfümü olarak alınıp sorunsuzca kullanılabilir. Tam olarak nasıl kokuyor derseniz; eski bir makyaj çantasının pudramsı, kuru rujsu kokusuna oldukça yakın diyebilirim. Bir erkek olarak o kadar çeşit arasından, o kadar sucul, aromatik, gourmand, fujer ve şipre vs arasından bu kokuyu özellikle çekici bulamıyorum. Beğenilesi de bulmuyorum. Dior homme için çok orjinal muadili yok gibi düşünceler olsada öyle değil. Yakın koku karakteristiğini guerlain habit rouge ile yıllar önceden çıkmıştı misal. Bu arada bana biraz gay’vari bir karakteristiği var gibi geldi hedef kitle olarak, ama asla bir le male gibi kuvvetli değil bu konuda.